Harry Potter çılgınlığı

21 Temmuz sabahı Londra’da tropikal iklimleri andıran bir yağmur var. Ama yağmur kimin umurunda? Harry Potter çılgınlığı birçokları uyurken başlamıştı bile.


Saatler gece yarısını gösterir göstermez “Harry Potter and the Deathly Hallows”lar sıcağı sıcağına satışa çıktı ve siyahlar içindeki fantastik kıyafetleriyle küçük büyücüler ve cadılar mağazaya doluşuverdi. Kimi kitabı eline geçirdiği gibi çığlıklar içinde evinin yolunu tuttu, kimi ise daha kitabevinin kapısında yere çömelip okumaya başladı. Hepsi de aynı merakla soruyordu; Harry Potter ölecek miydi?

“Harry Potter ve Melez Prens” iki sene önce piyasaya çıktığında 24 saatte İngiltere’de 2 milyon, ABD’de 6,9 milyon kopya satması Potter endüstrisinin iştahını artırdığı kadar, Harryseverlerin de daha büyük bir mania içine sürüklendiğinin yadsınamaz bir işaretiydi.

J. K. Rowling’in “En favori kitabım” diye bahsettiği Deathly Hallows, serinin son kitabı olması nedeniyle satışlarda rekor üzerine rekor kıracağının sinyallerini önceden vermişti. Evlere dağıtım yapan kuruluşlar da dahil olmak üzere bütün büyük kitapçılar 21 Temmuz Cumartesi mesaisine gece yarısından başlamıştı. Tüm izinler iptaldi. Deathly Hallows’lar İngiltere’nin dört bir köşesindeki kitapçılara uyduyla takip edilen tırlar ile aynı saatlerde dağıtıldı.

Kitapçılarda kesin emir vardı, satıştan önce kitabı okuyan herkes işten kovulacaktı. Rusya ve Japonya gibi birçok ülkede aynı anda satışa sunulan kitapla ilgili bu ambargo sadece ABD’de delindi. Ambargoyu delen kişi, altı kez dünya hızlı okuma şampiyonu olan ve dakikada 4 bin kelime okuyabilen gazeteci Anne Jones’tu! Anne Jones’un kitabı yutarcasına okuyarak yasağı delmesine en büyük tepkiyi tabii ki kitabın yazarı J. K. Rowling gösterdi.

Londra’da partilerle, büyük kutlamalarla piyasaya çıkan Deathly Hallows, tabii ki yayıncısının yüzünü kara çıkarmadı. İngiltere’nin en büyük kitapçılarından Borders, Deathly Hallows’dan satışa çıktığı gün içinde 1,2 milyon adet satmıştı. Amazon sitesinin 93 ülkeden iki milyon ön sipariş aldığını duymuştum ama öldürücü darbe öğleden sonra gezdiğim Oxford Street’teki Waterstone mağazasından geldi. İnanılır gibi değildi ama kitap satışa çıktığı gün Harry Potter rafları bomboştu. Hiç kitap kalmamıştı.

Diğer tüm İngiliz gazetelerinde olduğu gibi, Londra sokaklarında bedava dağıtılan Londonpaper ve London Lite gazeteleri, tüm zamanların en büyük yayıncılık olayı diye adlandırdıkları Harry Potter’ın 7’nci ve final macerasını anlatan haberlerle dolu. Soho’daki sokak kahvelerinde herkesin önünde aynı sayfaların açık olmasını bir tesadüf olarak değerlendirsek de, az ileride caddeden hızla geçen iki katlı otobüsün üstünde “Harry Potter ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı” filminin afişi şehirdeki yolculuğuna devam ediyor. Yani nereye bakarsanız orda bir Hogwarth esintisiyle karşı karşıyasınız.


0 comments: